Anons 4


Aklıma, filmlerin sonundaki veda cümleleri geliyor, ayrılırken el sallayan adamlar, ağlamayan adamlar, ulu orta ağlayan, ayrılıktan nefret eden, ayrılıyor olmaktan nefret eden, yollardan, yolları yapanlardan, başka şehirlerden nefret eden kadınlar geliyor. Telefon konuşmalarının son cümleleri, beceriksizce söylenmiş “hoşçakallar” geliyor, hoş zamanlarını hep onunla geçirmiş biri şimdi onsuz hoşçakalmayı nasıl becersin? “Ben seni ararım, sık sık yazarım, sakın merak etme, kendime dikkat ederim.’’ Elini elimde bırakıp gitsen. Ya da hiç gitmesen... İnsan büyüse de kocaman bir oğlan, kocaman bir kız olsa da, işte böyle nedenlerden, buğulu camlara onun adını yazıp etrafına kalp çizmeyi çocukluk saymıyor. Tek farkları, çocukken insan camın buğusuna o kalbi, o ismi çizer çizmez hemen silip bozmuyor. Ama büyüyünce öyle değil. Camlarda delil kalmasın istiyor onu özlediğinden. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar