Anons 5

BİZ ASLINDA SEVİYORUZ BİRBİRİMİZİ

Biz aslında seviyoruz birbirimizi. Yara bere içinde canı yana yana yatan bir sevdiğinin yanına koşup “burana ne oldu” diye en acıyan yerine vuran şakacı çocuklar gibiyiz; öyle seviyoruz birbirimizi.
Tahtada herkesin içinde, kuvvetle muhtemel sevdiği ama bunu hiç söyleyemediği kızın önünde tek ayaküstünde cezalandırılan çocukların öğretmenine duyduğu öfkeyle seviyoruz. Uğruna bütün dünyayı yakacak kadar seviyoruz. Bize değil de başkasına sevdalanırsa onu kara toprağa kendi ellerimizle gömecek kadar çok seviyoruz. Dengeli uslu değil, deli gibi seviyoruz. Gözü başkasına baktı diye yüzüne kezzap atacak kadar, canımızdan çok ama öfkelenince cam kırıkları ile canını alacak kadar çok seviyoruz. Vurduğumuz yerde güller açtıracak kadar, kıskançlığımızın şiddeti ile dünyanın öbür ucuna kaçtıracak kadar çok. Dizimizi dövmeyelim diye gözümüzün nuru kızımızı yok yere dövecek kadar, ‘Allah başımızdan eksik etmesin’ diye varlıklarına duacı olduğumuz doktorlarımızı dayaktan mesleğini yapamaz hale getirecek kadar, küçücük yüreğiyle birisine büyük aşkla vuruldu diye bacımızı gözümüzü kırpmadan vuracak kadar seviyoruz. Öyle böyle değil, biz sevdik mi ölümüne seviyoruz. Cennet annelerin ayaklarının altındadır ya; ‘dayak cennetten çıkmadır’ dercesine ayaklarından çıkardıkları terliği bir okçu kabiliyetiyle fırlatıp bizi sırtımızdan vuran annelerin çocuklarıyız biz. Pire için yorgan yakan, uzanamadığı ciğere çamur atan çocuklarız. Erkek adam ağlamaz diye büyütülüp içine içine ağlayan, içinde gözyaşını alacak yer kalmayınca eline geçen taşı bir şelalenin şiddetiyle mahalle bakkalının camına sallayan çocuklarız. Aşktan kıyılan kalbine teselli olsun diye zavallı bir papatyanın yapraklarına kıyıp onları kopara kopara fal bakan çocuklarız. Kızınca sütünü helal etmeyen, sırf çayı komşu teyzenin danteline döktük diye bizi doğuracağına taş doğurmuş olmayı yeğleyen annelerin çocuklarıyız. Yanlarında yan gelip uzanmamıza, neşemizi ölçüsüzce dışımıza atmamıza, kızlara ya da oğlanlara bakmamıza, küpe takmamıza, pantolonu yırtmamıza, kırmızı ruj sürmemize, kısa etek giymemize, eve geç gelmemize, bekâretimizi canımız kime isterse ona vermemize izin vermeyen babaların çocuklarıyız.
                                                                                                    
“Bak oradan düşersin, seni gebertirim.” Biz böyle seviyoruz işte birbirimizi.

Yorumlar

Popüler Yayınlar